Türk Edebiyatında Üsküdar
“Aslında asıl İstanbul, Üsküdar’dan başlar.”
Geçmişten bugüne uzun bir sürece yayılmış “yaratıcı yazı” birikimi içinden Üsküdar’la ilgili olanları bir araya getiriyor bu kitap; okuyucuyu Üsküdar’ın bir zamanından bir başka zamanına doyulmaz bir keyif ile sürüklüyor.
Üsküdar’ın Türk edebiyatındaki yeri, Divan Edebiyatından alınıp, kronolojik bir sıralama ile günümüze kadar titizlikle örneklerle gösterilmiştir.
Şüphesiz şiir ve yazılarında Üsküdar’a ciddi bir yer ayıran Yahya Kemal’e kitapta özel bir bölüm ayrılmıştır.
Genel coğrafyasında büyük sınırlan olan Üsküdar’ın edebiyata yansıyan coğrafyasının sınırlarına bakıldığında ise birçok şair ve yazara rastlanmaktadır.
Yalnızca nazım dünyasında değil nesirde de kendisine bir taht edinmiş Üsküdar kimlerin kaleminden yansıtılmamıştır ki! Düzyazının Üsküdar’ı da şiirin paralelindedir. Öykülere, denemelere konu olmuştur. Ancak en çok da yer tuttuğu metinler hatıralardır. Üsküdar’ın geçmişine ait zengin gözlemler yansıtan, tarih boyutu içinde belleğimizde yeniden kurmamıza yardımcı olan birçok yazarla bu kitapta karşılaşıyor okuyucu.
Ustaların kaleminden genel bir Üsküdar imgesinden başka, eteklerinden birini Boğaz, diğerini ise Marmara’nın öptüğü bir sultana benzetilen Çamlıca’yı, ölüm, sonsuzluk fikri ve orada yatan ölüleriyle yediliğin mührü olan Karacaahmet’i, geleneksel yaşayışın içinde yer aldığı kaybedilmiş bir hayatın tablosu Çengelköy’ü ve tabi ki “denizin ortasında yükselmiş bir ışık anıtı” olan Kızkulesi’ni, okuyucu, Üsküdar’a armağan olan bu kitabın içinde yaşayabilecek.
İçeriğiyle beraber görsel zenginliğiyle de dikkat çekecek bu kitap Üsküdar severlerin zevk ine sunulmuştur.
Henüz yorum yapılmamış.