Tom Sawyer – İngilizce
Yazar: Mark Twain“When Tom sees Injun Joe’s hand in the cave it is really scary. But I’m glad Tom and Becky got out and Tom got rich.” Chris, 10
Tom Sawyer is a respectable boy in a little Mississippi River town. Huck Finn is a freedom-loving, neglected outcast. What better playmate could Tom want?
One night, innocent games of pirates and Robin Hood turn serious when the boys witness a murder in the graveyard. The murderer will kill them if they tell the truth. What should they do?
The boys decide to search for the murderer’s treasure. What risks will they take? Who else will they endanger? Will they have the courage and quick thinking to escape from dark caverns, cross the mighty Mississippi, and outwit the criminals? Will they find what they are looking for?
₺ 120,00
Yaşamı
Çocukluk yılları
30 Kasım 1835 günü ABD’nin Missouri eyaletinin Florida yöresinde dünyaya geldi. Yedi çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu ve sağ kalan üç kardeşten birisi idi. Ailesi, o dört yaşındayken Mississippi Nehri boylarındaki Hannibal’e taşındı. İleride yaratacağı ünlü romanları bu bölgedeki gözlemlerine dayanarak yazılmıştı. Esnaflık ve avukatlık yapan babasını on bir yaşında iken zatürreden kaybedince okulunu bırakıp çırak olarak bir basımevinde çalışmaya başladı.Gençlik yılları
On sekiz yaşına geldiğinde dünyayı keşfetme arzusunda bir genç olarak ABD’nin değişik eyaletlerini gezmeye başladı, bu arada çeşitli matbaalarda çalıştı. Dört yıl sonra Missouri’ye döndüğünde Mississippi Nehri’ndeki buharlı gemilerde kaptanlık yapmak istedi. Kaptanlık sınavlarına hazırlık için çalıştı; nehrin her yerini öğrenmesi iki yılını aldı. Çok iyi öğrendiği bu yerler romanlarının mekanını oluşturdu. Kendisine bu işte Henry adındaki kardeşi eşlik ediyordu. Bir gece rüyasında kardeşinin çalıştığı vapurun yanışını ve ölümünü görmesi ve bu olayın 1858’de aynen rüyasındaki gibi gerçekleşmesi onu çok etkiledi. Kardeşinin ölümünden bir parça kendisini sorumlu tuttu ve bu olaydan sonra parapsikoloji ile ilgilendi. 24 yaşında kaptanlık ehliyetini aldı ve Amerikan İç Savaşı çıkıp nehir gezileri yasaklanana kadar nehirde kaptanlık yaptı. Savaşa gönüllü olarak katıldı, ancak 14 günlük askeri eğitimden sonra ordudan ayrılıp Nevada’da vali olan ağabeyi Orion’un yanına gitti. Kardeşi ile birlikte bir süre posta arabasıyla bölgeyi gezdikten sonra zengin olma hayaliyle madencilik yaptı. Madencilik işi başarısızlıkla sonuçlandı.Yazarlığa girişi
Bazı gezi yazıları ve makaleler yazarak çeşitli eyaletleri dolaştı. Mark Twain adıyla imzaladığı ilk makalesi Carson’dan Mektup adlı makalesiydi. Mark Twain, Mississippi gemilerinde “iki kulaç derinlik” anlamına gelen bir takma addır. 18 Kasım 1865 günü New York Saturday Pres adlı gazetede yayımlanan Claravas’ta Zıplayan Kurbağa Kutlaması adlı hikâye ile edebiyat alanında çıkış yaptı. Bir madenocağı kampında madencilerden dinlediği yerel bir öyküyü kendi ağzından anlatarak ünü yakalamıştı. Hikayeyi, 1867’de yayımlanan ilk kitabında da aldı. 1866’da bir gazete adına Hawaii’ye giderek oradan yazılar gönderdi. İki sene sonra yine yerel bir gazetenin isteği üzerine Akdeniz’de bir gemi turuna çıktı ve gezi yazılarını Saflar Yabancı Ülkede adlı kitabında topladı. Bu eseri ile ülkesinde çok ünlü bir güldürü yazarı oldu.Evliliği ve çocukları
Saflar Yabancı Ülkede kitabının getirdiği ekonomik rahatlık sayesinde bir arkadaşının kızkardeşi olan ve ilk görüşte aşık olduğu Olivia Langdon ile 1870 yılı Şubat ayında New York’ta evlendi. Bir süre eşi ile birlikte New York’un Buffalo kentinde yaşadı; bir gazetede editör ve yazar olarak çalıştı. Çiftin ilk çocuğu bu yıllarda dünyaya geldi ancak 19 aylıkken difteriden öldü. 1872, 1874 ve 1880 yıllarında sırasıyla kızları Susy, Clara ve Jean dünyaya geldi. Aile, 1872’de Connecticut’ta Hartford’a taşındılar ve burada ileride Mark Twain Müzesi olacak olan evi yaptırdılar. En önemli eserlerini Connecticut’da yaşadığı dönemde yazdı.En ünlü romanlarının yazılışı
Öksüz ve yaramaz bir çocuğun Mississippi’de geçen maceralarını anlattığı 1875 yılında yayımlanan Tom Sawyer’in Maceraları adlı eseri çok sevildi. Avrupa ile ilgili bir kitap yazmak için bir yayınevi ile 1878’de anlaşma yapınca ailesi ile Avrupa seyahatine gitti, 1879 Eylül’ünde geri döndü. 1881’de yayımlanan Prens ve Dilenci adlı romanını kızları Susy ve Clara’ya ithaf etti. 50. yaş günü kutladığı 1885 yılında yayımlanan Huckleberry Finn’in Maceraları adlı eseri kimilerince Amerikan edebiyatının ilk büyük eseri olarak değerlendirilmiştir. Bu kitapta da yaramaz ve asi bir çocuğun hikâyesini anlattı. Konusu köleliğin yasal olduğu bir dönemde geçen eser, karakterlerden biri olan Jim’e zenci denmesi gibi nedenlerle zaman zaman yasaklamalara ve değiştirmelere maruz kalmıştır.İş hayatı
Huckleberry Finn’den sonra 5 yıl boyunca kitap yayımlamayı bırakan Twain, zengin olmak umuduyla işadamlığına soyunmuştu. Para kazanmak için çeşitli işlere yatırım yapan Mark Twain’in girişimleri hep para kaybıyla sonuçlandı. 1885’te kurduğu yayınevi ise iflas etmesine yol açtı. İlk olarak iç savaş kahramanlarından ve eski ABD başkanlarından çok büyük hayranlık duyduğu Ulysses Grant’ın anılarını ardından Mark Twain’in kendi kitabı Huckleberry Finn’in Maceraları’nı yayımlayan yayınevi, bu iki kitapla elde ettiği başarıyı bir daha asla yakalayamadı. İç savaş ile ilgili çeşitli anı kitaplarının ardından dünyadaki tüm Katoliklerin birer tane alıp okuyacağı düşüncesiyle Papa XIII. Leo’nun anılarını aynı anda 6 dilde yayımladı ancak ne savaş anıları ne de Papa’nın anıları okuyucunun ilgisini çekmemişti. Bu başarısızlıklarının ardından James W. Paige adlı mucitin geliştirdiği bir dizgi makinesi için harcadığı binlerce dolar da ona hiçbir gelir getiremedi.Avrupa yılları
1891’den sonra ailesiyle hayat pahalılığının daha az olduğu Avrupa’ya yerleşen Twain geçimini sağlamak için yazılara yoğunlaştı. 1894’te yayınevi iflas etti, dizgi makinesi Chicago Herald Gazetesi’nde denendi ve başarısız bulundu. Borçlarını ödeyebilmek için yeni bir yol bulan Mark Twain, tüm dünyayı kapsayan bir söyleşi turuna çıktı. Avustralya’dan Hindistan’a, Güney Afrika’dan İngiltere’ye kadar pek çok ülkeyi dolaştı. Bu konferanslar dizisine ait gezi notlarını Ekvatorun İzinde adlı yazısıyla paylaştı. Mark Twain, 1896’da 23 yaşındaki kızı Susy’nin menenjit nedeniyle ölümü üzerine depresyona girdi ve ruhsal bunalımları hayatı boyunca zaman zaman tekrar baş gösterdi. Borçlarını ödeyip 1900’de ülkesine dönüşüne kadar ailesiyle birlikte İsviçre, Avusturya ve İngiltere’de yaşadı. ABD’ye döndükten sonra eşi Olivia’nın sağlığı bozuldu. Doktor tavsiyesi üzerine 1903 sonunda İtalya’ya gittiler, ne var ki sağlığına kavuşamayan Olivia’yı 1904’te Floransa’da kaybetti.Anti emperyalist görüşleri benimsemesi
Twain, 1860 ve 1870'lerde ABD'nin emperyalist amaçlarını paylaşıyordu. Örneğin Hawaii Adaları konusunda ABD çıkarlarını kararlılıkla savunuyordu. 1890'ların ortalarındaki fikrini tarif ederken "Kızıl bir emperyalisttim. Amerikan kartalının Pasifik Okyanusu üzerinde çığlık atmasını istiyordum." diyordu. Fakat 1899'dan itibaren dünya görüşünü tersine çevirdi ve anti emperyalist oldu. Emperyalizm karşıtlığını on binlerce üyeye ulaşacak American Anti-Imperialist League'in başkan yardımcılığını yapacak kadar ileri götürdü. ABD'nin Filipinler'i ilhakına karşı çıkmak gibi faaliyetleri olan bu hareketin içinde, 1901 yılından 1910 yılındaki ölümüne değin bulundu.Son yılları
Yaşlılık yılarında sömürgeciliği, ırk düşmanlığı, kazanç hırsı, dinsel ikiyüzlülüğü sert bir dille eleştiren yazılar yazdı. 1905’te yetmişinci yaşını Beyaz Saray’da Theodore Roosevelt’in onuruna verdiği yemekte kutladı. 1907’de Oxford Üniversitesi kendisine fahri doktora verdi. 1909’da 29 yaşındaki küçük kızı Jean kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Mark Twain, 1906’da yazmaya başladığı biyografisini tamamlayamadan geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu 21 Nisan 1910 günü Connecticut’ta hayatını kaybetti. Kaynak Wikipedia-
-
Üsküdar Zaman Aynasında by: Alim Kahraman ₺ 190,00
Türk Edebiyatında Üsküdar
“Aslında asıl İstanbul, Üsküdar’dan başlar.”
Geçmişten bugüne uzun bir sürece yayılmış “yaratıcı yazı” birikimi içinden Üsküdar’la ilgili olanları bir araya getiriyor bu kitap; okuyucuyu Üsküdar’ın bir zamanından bir başka zamanına doyulmaz bir keyif ile sürüklüyor.
Üsküdar’ın Türk edebiyatındaki yeri, Divan Edebiyatından alınıp, kronolojik bir sıralama ile günümüze kadar titizlikle örneklerle gösterilmiştir.
Şüphesiz şiir ve yazılarında Üsküdar’a ciddi bir yer ayıran Yahya Kemal’e kitapta özel bir bölüm ayrılmıştır.
Genel coğrafyasında büyük sınırlan olan Üsküdar’ın edebiyata yansıyan coğrafyasının sınırlarına bakıldığında ise birçok şair ve yazara rastlanmaktadır.
Yalnızca nazım dünyasında değil nesirde de kendisine bir taht edinmiş Üsküdar kimlerin kaleminden yansıtılmamıştır ki! Düzyazının Üsküdar’ı da şiirin paralelindedir. Öykülere, denemelere konu olmuştur. Ancak en çok da yer tuttuğu metinler hatıralardır. Üsküdar’ın geçmişine ait zengin gözlemler yansıtan, tarih boyutu içinde belleğimizde yeniden kurmamıza yardımcı olan birçok yazarla bu kitapta karşılaşıyor okuyucu.
Ustaların kaleminden genel bir Üsküdar imgesinden başka, eteklerinden birini Boğaz, diğerini ise Marmara’nın öptüğü bir sultana benzetilen Çamlıca’yı, ölüm, sonsuzluk fikri ve orada yatan ölüleriyle yediliğin mührü olan Karacaahmet’i, geleneksel yaşayışın içinde yer aldığı kaybedilmiş bir hayatın tablosu Çengelköy’ü ve tabi ki “denizin ortasında yükselmiş bir ışık anıtı” olan Kızkulesi’ni, okuyucu, Üsküdar’a armağan olan bu kitabın içinde yaşayabilecek.
İçeriğiyle beraber görsel zenginliğiyle de dikkat çekecek bu kitap Üsküdar severlerin zevk ine sunulmuştur.
-
-
Henüz yorum yapılmamış.