- Kategoriler
- Genç Kaknüs
- Çocuk
- Çok Satanlar
- Yazarlar
- Kataloglar
- Blog
- İletişim
Montessori Eğitimi ve Montessori Kitaplarımız
Aileler bir çocuk dünyaya getirirken daha iyi ve daha başarılı harika çocuklar yetiştirmeyi ister. Son dönemlerde ülkemizde de sık sık adını duyduğumuz Montessori eğitimleri ise çocuğunuzun yaratıcılık sınırlarını yeniden belirliyor. Nasıl mı? Yanıtını bulmak için sizi bu yazıyı okumaya davet ediyoruz. Kimdir Montessori? Nasıl bir eğitim sistemidir Montessori Eğitimi? Çocuğumu neden bir Montessori okuluna göndermeliyim? Montessori etkinliklerini ve materyallerini evde çocuğumla nasıl uygularım? Bu ve daha birçok soruya cevap niteliğindeki yazımız bu konuyla ilgili bilgi verirken yayınevimizin de yakından ilgilendiği Maria Montessori’nin eğitim sistemi üzerine olan kitaplarımızı da tanıtarak konuyla ilgili daha net bir bilgi elde etmenizi hedefliyor. Gelin kelimeleri daha fazla uzatmadan Maria Montessori’yi tanıyalım.
Maria Montessori ( d. 31 Ağustos 1870 – ö. 6 Mayıs 1952, Chiaravalle, İtalya), İtalyan bilim insanı ve eğitimci.
Montessori Metodunun kurucusu olan Maria Montessori, 1870 yılında İtalya’nın Chiaravalle kentinde dünyaya gelmiştir. 1896 yılında İtalya’nın ilk kadın doktoru unvanını alarak tıp fakültesini tamamlamıştır. Montessori bir bilim insanı olarak sahip olduğu özelliklerin dışında, bir kadın olarak da zamanının değer yargılarının ilerisinde yaşamış ve kadın hakları için mücadele etmiştir. İtalya’nın ilk kadın doktoru olarak, 1896’da Berlin ve 1900’de Londra’da iki kadın konferansında İtalya’yı temsil etmek için seçilmiş ve bu konferanslarda kadınlara eşit ücret için çağrı yapmıştır.
Üniversiteden mezun olduktan sonra asistan doktor olarak atandığı Roma Psikiyatr kliniğinde zekâ özürlü çocuklarla çalışmıştır. 1899 yılında ise Roma’da zekâ geriliği olan tüm çocukların yollandığı yeni orthophrenic okuluna yönetici olarak atanır. 1896 -1907 yılları arasında sağlık, antropolojisi, felsefe, psikoloji ve eğitim çalışmalarını devam ettirir. 1907 yılında Roma’nın San Lorenzo bölgesinde, çalışan ailelerin çocuklarından oluşan 60 kişilik grupla çalışmak için üniversitedeki kürsüsünden ve tıbbî uygulamalarından vazgeçer. Burada ilk Casa dei Bambini’yi yani Çocuklar Evi’ni kurar. 1907 yılından itibaren dünyanın birçok ülkesinde Montessori metodu hakkında çalışmalar yürütmeye devam eder. 1922’de okul müfettişi olarak atanır. Fakat 1934 yılında Mussolini faşizmine muhalefetten dolayı İtalya’dan ayrılmaya zorlanır ve Barselona’ya gider. 1936’da İspanya Savaşı sırasında İngiliz gemisiyle kurtarılır. Aynı yıl evini Hollanda Laren’e taşır. 1940 yılında, Hindistan 2. Dünya Savaşına girdiğinde, O ve oğlu Mario düşman yabancılar olarak gözaltına alınır. 2. Dünya Savaşı boyunca Montessori’nin Hindistan’dan ayrılmasına izin verilmez ve bu zamanı bebekleri araştırmak ve gözlemlemekle geçirir. 1946 yılında Hindistan’dan Hollanda’ya döner. 1947’de ise Londra’da Montessori Merkezi’ni kurar. 1950 yılında UNESCO konferansına katılır. 1940, 1950 ve 1951’de Nobel Ödüllerine aday gösterilir.
Bir eğitim emekçisi olarak, dünyanın birçok ülkesinde konferanslar, eğitimler vermiş, kitaplar yazmış, yeni okullar ve öğretmen eğitim merkezleri açmış, bir yandan da çocukları gözlemleyerek kendi eğitimine devam etmiştir. Bir dünya vatandaşı olarak yaşamıştır. Dünya genelindeki çabalarının ürünü olarak metodu dünyanın birçok ülkesinde uygulanmaktadır.
(Kaynak: Wikipedia )
Gelelim Montessori eğitimin nasıl bir eğitim olduğuna.
Montessori Yöntemi’nin en önemli özelliği yöntemin çocuklardan uzak bir yaşamdan bulmaz kaynağını. Dr. Montessori 1900’lerin başında Roma yakınlarında düşük gelirli ailelerinin bulunduğu San Lorenzo’da çocuklarla çalışarak ve onları gözleyerek geliştirmeye başladı yöntemini. Bir konuşmasında “Çocuğu çalıştım. Çocuğun bana verdiklerini aldım ve onları ifade ettim. İşte Montessori Yöntemi budur.” Diyerek yöntemini çocuklardan aldığını dile getirir.
Bugün dünyada Montessori Eğitimi öncelikle okul öncesi ve ilköğretim döneminde uygulanır. Fakat bazı ülkelerde üniversiteye kadar devam edilebilen Montessori okulları da vardır.
Maria Montessori engelli olmayan çocuklarla çalışmalarında yaptığı gözlemlerde çocukların nelerden hoşlandıklarını ve nelerden hoşlanmadıklarını saptar.
Maria Montessori çocukların;
Ödüllerden, cezalardan, yetişkin tarafından programlanmış eğitimden, oyuncaklardan, şekerlemelerden, öğretmen masasından, toplu derslerden, hoşlanmadıklarını, özgür seçimden, hatalarını kendilerinin denetiminden, hareket etmekten, sessizlikten, sosyal ilişkilerini kendileri tarafından kurulmasından, çevrenin düzenli ve temiz olmasından, özgür faaliyete dayalı bir disiplinden, kitapsız okuma ve yazmadan alıştırmaların tekrarından, hoşlandıklarını gözlemledi.
Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır.
Maria Montessori “Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.” Diyerek bunu açıça ifade etmektedir.
Çocuk, özeldir, tektir. Kendine has bir varlıktır.
Çocuk etrafındaki maddesel dünyayı absorbe eder, gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.
“Çocuk, insanların mimarıdır.” Bu mimarlar farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.
Montessori eğitiminde kalıplaşmış eğitim metodunun aksine çocuk özgürdür. Kendi bireysel öğrenme hızına göre ilerleyebilir. Çocuğun kendi bilişsel becerilerini geliştirmesi için somut materyaller ile ellerini kullanarak öğrenmesi sağlanır. Her çocuk özgürdür ve kendi bilişsel hızında ilerleyebilir.
Montessori ve eğitimleri ile ilgili kitaplar dolusu yazı yazılabilir. İsterseniz yayınevimizden çıkan kitaplarımızı tanıyalım;
Çocuğun Keşfi / Maria Montessori
Dr. Maria Montessori eserlerinde eğitim üzerine yapılagelen tartışmaların ötesine geçerek “çocuğu tanımanın ve sevmenin yeni bir yolu”nu araştırıyor.
Montessori bu kitabında çocuğun doğasını tanımlıyor ve çocuğun öğrenme ihtiyacı etrafında odaklanan Montessori Eğitim Modeli hakkında etraflıca bilgi veriyor. Yöntemini ve Montessori materyallerini nasıl geliştirdiğinin hikâyesini hoş anekdotlarla anlatıyor.
Montessori, yönteminin genel prensipleri bir kez kavrandığında pratiğe uygulanmasının son derece basit olacağını ifade ediyor. Disiplin sağlamak uğruna nefes tüketen öğretmenlerin döneminin kapandığına, sözel direktiflerin yerini “gelişim materyallerinin” aldığına işaret ediyor. Bu materyaller çocuğa “kendi çabasıyla kendi başına öğrenme” fırsatı veriyor. Öğretmense çocuğun kendiliğinden ilerleyen çalışmasının gözetmeni görevini üstleniyor.
“Bu çalışmanın İtalyanca üçüncü basımı yayımlanırken çalışmalarımın henüz başında yazdıklarımın yeniden basılmasını haklı göstermeye çalışmıştım. Şimdi, kırk iki yıl sonra, bu basımın yayımlanması konusunda kendimi mazur gösterme gereksinimini daha da fazla hissediyorum. Amacım hep aynıydı, ancak çalışmalarımın gelişimi ve okullarımızdaki çocuklardan öğrendiklerimiz sonucunda ulaştığımız neticeler en içten beklentilerimizin bile ötesine geçti. (…) Zaman ilerledikçe bilimde ve bizim çalışmalarımızda da büyük ilerlemeler yaşandı; bununla birlikte ilkelerimizin doğrulandığını gördük. İnsanoğlunun, öncelikle barış ve birlik konusundaki sorunlarını, dikkat ve çabamızı, çocuğun keşfedilmesine ve çocuğun oluşumu sırasında ortaya çıkan insan kişiliğinin büyük potansiyelini geliştirmeye yönelterek çözebileceğimize olan inancımızda yanılmadığımızı gördük.”
Kitap hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler burayı tıklayabilir.
Çocuğunuz Hakkında Bilmeniz Gerekenler / Maria Montessori
Anne babalar için çok değerli bir rehber kitap niteliğindeki bu eser Dr. Maria Montessori’nin Hindistan’da verdiği seminerlere dayanmaktadır. “Montessori eğitim metodu bilimsel bir metottur. Temelini çocukluğa dair bilgiler oluşturur. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişimi hakkında keşfedilen yasalar üzerine geliştirilmiştir.” cümleleriyle başlayan kitapta Montessori Eğitim Modeli’nin temel prensipleri, kolayca anlaşılan bir dille ifade ediliyor. Dr. Maria Montessori’nin bu eseri, eğitimcilerin yanı sıra akademik alt yapısı olmayan okuyucuya da hitap ediyor.
“Şimdi çocuğun neredeyse doymaz bir iştahla yöneldiği bu etkinlik ve işlerin ona sunulmasının ne denli önemli olduğunu vurgulamak isterim. Şunu bilmeliyiz ki çocuğun duyduğu zihinsel açlık, en az fiziksel açlık kadar gerçektir. Fiziksel açlık örneğinden hareket ederek zihinsel açlığı göstermeye çalışalım. Acıktığınızı ve yiyecek bir şeyinizin olmadığını düşünün. Biri yanınıza geliyor ve diyor ki: ‘Ne kadar da şanssızsın, senin için çok üzülüyorum ve sana dua edeceğim. Yiyecek bir şeyler verebilecek birileriyle karşılaşmanı diliyorum.’ Yöneldiğin bir başkasıysa ‘Çekil git, defol buradan!’ diyor mesela. Ne birinci kişi ne de ikincisi açlığını gidermiyor. Bunun sana güzellikle veya kaba bir şekilde söylenmesi, pratik açıdan senin için hiçbir fark oluşturmuyor. Zira ikisi de karnını doyurmuyor.
Nasıl ki karnı acıkmış bir çocuk asabi ve söz dinlemez olur, eyleme geçmek ve gelişmek isteyen, hem zihnini hem ruhunu beslemeye muhtaç bir çocuk da aynen böyle olacaktır. Karın açlığı vücudu besleyerek giderilir. Zihinsel açlık ise çocuğun zihninin ve ruhunun beslenmesiyle giderilebilir. Bir başkası sizin yerinize çorbanızı içse, vücudu gelişen siz olmazsınız.”
Kitap hakkında detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Çocukluğun Sırrı / Maria Montessori
Maria Montessori’nin düşüncelerinin orijinalliği ve modernliği, felsefesine en iyi giriş niteliğindeki bu eserin âdeta sayfalarından yansıyor. Bu büyük İtalyan eğitimci, açık ve net bir anlatımla “çocuğun kişiliğine saygı”ya dayanan Montessori Eğitim Modeli’nin prensiplerini ortaya koyuyor. Çocuğun kendini bir birey olarak ifade etmesine, kendi doğasına saygı göstererek potansiyelini gerçekleştirmesine yardım etmek; eğitimcinin görevi işte budur.
“Çocuğu keşfetmek ve özgürlüğünü gerçekleştirmek ideali” çocuk eğitimi alanındaki kuramcı ve uygulamacıların geçen yüzyılın başından beri meşgul oldukları bir hedeftir.
Günümüzdeyse okullarda eğitim müfredatının iyileştirilmesinde Montessori felsefesinin temel düşüncelerine gittikçe daha fazla başvuruluyor. Maria Montessori çocuğun gelişme ve araştırma ihtiyacına, kendi başına öğrenmesine katkıda bulunan modern bir ders verme tarzı ve ders materyalleri geliştirmiştir. Öğretmen ve öğrenci rollerini yeni baştan belirlemiş, yaş ve performans kriterleri açısından karma sınıflar oluşturmayı teşvik etmiştir.
Çocuğun gelişimini emzirme döneminden itibaren mercek altına yatıran, çocuğun sırrını keşfetmeye çalışarak karakterinin ve iç dünyasının olgunlaşmasına ona yardım etmeyi hedefleyen bu kitabı her eğitimci ve her anne baba mutlaka okumalı.
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Emici Zihin / Maria Montessori
Büyük bir potansiyelle, ancak (…) neredeyse bomboş bir zihinle doğan ve altı yıldan kısa bir süre içinde diğer türlerin hepsini geride bırakan çocuğun bu başarısı, yaşamın en büyük gizemlerinden biridir. Bu kitapta Dr. Montessori, insan yaşamının bu ilk, ancak en belirleyici dönemine dair yakın gözlemlerini ve değerlendirmelerini (…) anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda yetişkin insanların bu yöndeki sorumluluğunu da ortaya koyuyor. (…) Bugün evrensel anlamda kabul görmüş olan “doğumdan itibaren eğitim” yaklaşımı, eğitimin “yaşama yardım” hâline gelmesiyle ve bilgi ya da idealleri bir zihinden diğerine doğrudan aktarmanın ve öğretimin dar sınırlarını aşarak verilebilir. “Çevreyi hazırlama” Montessori yönteminin en tanınmış ilkelerinden biridir.
Dr. Mario Montessori
1909’da Maria Montessori’nin seminerlerine dayanan ilk kitabı Monessori Metodu, çok satanlar arasına girmiş, yirmi dile çevrilmiş ve dünya genelinde yeni bir eğitim hareketinin başlamasına sebep olmuştu. Sadece ABD’de beş binden fazla devlet okulu ve özel okul, Montessori Eğitim Modeli’ni uygulamaya başlamıştı. 1940’larda Hindistan’da verdiği seminerlere dayanan Emici Zihin ise gözlem ve uygulamaya dayanan tecrübelerinin ışığında metodolojisini ve felsefesini derinlemesine açıkladığı son kitabı ve başyapıtıdır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar ve uygulamalar Montessori’nin özellikle duyarlı dönemler ve dil kazanımı üzerine düşüncelerinin doğruluğunu ve eğitim modelinin başarısını kanıtlamaya devam etmektedir.
1929 yılında Dr. Maria Montessori tarafından kurulan ve hâlâ dünya genelinde Montessori Eğitimi’nde en yetkin otorite kabul edilen Association Montessori Internationale (AMI-Uluslararası Montessori Derneği) ile Montessori’nin kültürel mirasını temsil eden torun çocuklarının iş birliğiyle titizlikle yayıma hazırlanan bu kitabı Türkçeye kazandırmaktan memnuniyet duyuyoruz.
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Doğumdan İtibaren Montessori / Paula Polk Lillard-Lynn Lillard Jessen
Aileler Montessori eğitiminin çocuklarına sağladığı avantajlar karşısında hayran kalıyor. Bilimsel bulgular da Maria Montessori’nin yıllar önce ortaya koyduğu tespitleri desteklemeye devam ediyor. Peki, çocuğunuzun doğumundan itibaren Dr. Montessori’nin fikir ve uygulamalarından istifade etmesini ister miydiniz? Bebekler için de Montessori eğitimi söz konusu mu? Montessori’nin “kendi kendine keşfetme” ve “elleri kullanarak öğrenme” prensipleri, bebeklerde nasıl gözlemleniyor?
Kolaylıkla anlaşılabilen ve güvenilir bilgi sunan bu kitap bu soruların hepsini yanıtlıyor. Paula Polk Lillard ve Lynn Lillard Jessen, bebekleri Montessori prensipleri ışığında büyütmek için yaşamın ilk üç yılına dair kapsamlı bir program geliştirdiler. Yatak odası dekorasyonundan mama sandalyesine, beslenme düzeninden yiyeceklerin hazırlanmasına, giyim ve hareket serbestliğine kadar her ayrıntıyı düşündüler. Bu kitap size, odaklanma ve konsantrasyonu geliştiren hoş ve kullanışlı bir çevre oluşturmada rehberlik edecek. Çocuğun “duyarlı dönemlerini” göz önünde bulundurarak kendi kendine giyinme, yiyecek hazırlama ve tuvalet alışkanlığı gibi becerilerde yöntem ve etkinlikler öğreneceksiniz.
Tavsiye ve anekdotlarla bezenmiş, kolayca anlaşılan, çekici bir dille yazılmış bu rehber sayesinde sakin, yetkin ve kendine güvenli çocuklar yetiştireceksiniz.
“İlk çocukluk yıllarına ilişkin iyi zamanlanmış, önemli bir eser –anekdotlarla süslü, bilgi ve tecrübe açısından zengin, pratik ve faydalı. Kişiliğin kendi kendini aşama aşama oluşturması hakkında bu akılcı ve özenli rehberi, anne babalar ellerinden düşürmeyecek ve bu rehber sayesinde çocuklarıyla sağlıklı, eğlenceli ve istikrarlı bir ilişki kuracaklar. Anne baba adayları, dadılar ve bakıcıların mutlaka okuması gereken bir eser.”
-Virginia McHugh Goodwin, Association Montessori International, AMI’de (Uluslararası Montessori Derneği) İdareci
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
İlk ve Ortaokulda Montessori / Paula Polk Lillard
Doğumdan Erişkinliğe Uzanan Kapsayıcı Bir Eğitim Yaklaşımı
Günümüzde çoğu anne baba Montessori anaokullarını ve bu okulların kendine özgü eğitim tarzını bilir. Fakat okul öncesi dönemden sonra Montessori eğitiminin nasıl devam ettiği pek fazla bilinmez. Yakın gelecekte ülkemizde de Montessori ilk ve ortaokulları birbiri ardına açılmaya başlayacak. Bu kitapta Montessori ilk ve ortaokullarının programı açık ve aydınlatıcı bir şekilde tanıtılıyor.
Yazar Paula Polk Lillard, Montessori yöntemini gerek felsefesiyle gerekse uygulamasıyla ayrıntılı bir şekilde tanıtıyor. Çocukların, kafalarındaki sorulara yanıt bulma becerisini nasıl edindikleri, özgürlük ve sorumluluğu dengelemeyi nasıl öğrendikleri, nasıl yüksek düzeyde bir entelektüel merak sahibi oldukları ve her düzeyde bilgi öğrenirken nasıl pasif yerine aktif pozisyonda çalıştıklarını bu kitapta bulabilirsiniz.
“Paula Polk Lillard, Maria Montessori’nin temel fikirlerine ve günümüz toplumunda Montessori eğitiminin nasıl bir rol üstlendiğine mükemmel bir şekilde ışık tutuyor.”
-Howard Gardner, Bilişim ve Eğitim Profesörü, Harvard Graduate School of Education.
“Montessori eğitiminin günümüzde geldiği nokta ve gelecekte nasıl bir güzergâh takip edebileceğini öğrenmek isteyenlere, Lillard’ın bu başyapıtı hem eğlenceli hem de bilimsel bir bakış açısı sunuyor.”
-David Kahn, Kuzey Amerika Montessori Öğretmenleri Derneği (NAMTA) Genel Müdürü
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Sınıfta Montessori / Paula Polk Lillard
Çocukların Gerçekte Nasıl Öğrendiklerine Dair Bir Öğretmenin Tecrübeleri
“Çok etkileyici ve son derece dürüst bir kitap. Lillard konusuna empatinin eşlik ettiği bir bilgi derinliğiyle eğiliyor. Yakın ilgi ve alakası her sayfada kendini belli ediyor ve sınıfındaki dört beş yaşındaki çocuklar üzerinde yaptığı gözlemlere de yansıyor. Bu günlüklerin yazarı bir şekilde hayrete düşme kapasitesini hiç yitirmiyor. Bu niteliğini öğrencileriyle paylaşma, her şeyi çok çeşitli imkânlara açık bir şekilde tutma sanatına sahip. Bol bol çalışma ve doyasıya oyun oynamanın muazzam bir enerji ortaya çıkaracağına dair neredeyse mistik bir inancı var –‘gelişimi mümkün kılan canlandırıcı yakıt.’ Ve kendi görevinin bu yakıtı tutuşturmak olduğuna inanıyor. Bu kitap güçlü, bilge ve duyarlı bir öğretmenin kitabı. Başlıbaşına bir sevinç kaynağı.”
-Jerome Bruner, New York Üniversitesi Araştırma Profesörü, Eğitim Kültürü kitabının önsözünden alıntı.
“Montessori yönteminin nasıl ve niçin faydalı olduğunun açık bir anlatımı. Umarım olabildiğince çok sayıda öğretmen ve anne baba bu kitabı okur.”
-Mıhaly Csikszentmihalyi, Akış: Optimal Deneyimin Psikolojisi kitabının yazarı
“Montessori öğretisine hem felsefeye hem de uygulamaya yönelik bir bakış açısıyla yaklaşmak isteyen her öğretmenin bu kitabı okuması gerekir.”
-David Kahn, Kuzey Amerika Montessori Öğretmenleri Derneği (NAMTA) Genel Müdürü
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Montessori Modern Bir Yaklaşım / Paula Polk Lillard
Anne babalar ve eğitimciler için Montessori’ye Giriş’in klasikleşmiş kitabı
Anne Babalar ve Eğitimciler İçin Montessori’ye Giriş’in Klasikleşmiş Kitabı
Montessori yöntemi nedir? Maria Montessori’nin erken dönem çocuk eğitimi üzerine zamanında devrim niteliği taşıyan fikirleri günümüzde de geçerliliğini koruyor mu? Ve her şeyden önemlisi, Montessori yöntemi benim çocuğumun eğitimi için iyi bir seçim mi? İşte, başta eğitimciler, çocuk bakım uzmanları ve anne babalar olmak üzere, bu soruların cevabını merak eden herkes için temel bir kitap.
“Bayan Lillard, Maria Montessori’nin kendi sesiyle konuşmasına ve okuyucuların kendi sonuçlarına ulaşmasına izin vermiş. Maria Montessori’nin düşüncelerine giriş niteliğindeki bu kitap, insan evladı üzerine çalışan herkese önerilebilir. Elbette anne babaların ve diğer eğitimcilerin de okuması gereken bir kitap bu. Benzerleri arasında en iyisi.”
-Mario M. Montessori, Maria Montessori’nin tek çocuğu ve baş asistanı, Temmuz 1973
“Alanda bir klasik olan bu derinine nüfuz edici yorum, günümüzde hâlen popülerliğini ve gelişimini sürdüren “eğitimde Montessori yaklaşımı”nın yeri doldurulmaz bir demirbaşı, bu yüzden her Montessori kütüphanesinde mutlaka bulunması gerekiyor.”
-David Kahn, Kuzey Amerika Montessori Öğretmenleri Birliği (NAMTA) Genel Müdürü
“Elinizdeki kitap Montessori üzerine bugüne kadar yaptığım bütün çalışmaların temelini ortaya koyuyor. Montessori eğitim sistemiyle ilk defa nasıl tanıştığımı ve hayatımın kalan kısmını bu eğitim sisteminin uygulanmasına adamaya nasıl karar verdiğimi bu kitapta anlatıyorum. Şimdi bu kitabı tekrar okuduğumda 1962’de genç bir anne olarak verdiğim ilk tepkinin, çocukluğun hakiki tabiatını ortaya çıkarmaya ve desteklemeye yönelik bu son derece farklı yaklaşımın özünü çok güzel yakaladığını fark ediyorum.”
– Paula Polk Lillard, Türkçe Baskıya Önsöz’den alıntı (Ekim 2013)
Kitap hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Montessori Etkinlikleri (Çocuğunuz ve Sizin İçin )
Çocuğunuzla geçirdiğiniz kısıtlı kaliteli zamanlarda ona ilk eğitimini vermenize yardımcı olacak pratik bir kitaba ihtiyacınız var. Çocuğunuz ve Sizin İçin Montessori Etkinlikleri, içerdiği adım adım aktivite ve alıştırmalarla vazgeçilmez bir çalışma kitabı. Bu etkinlikler sayesinde çocuğunuzla birlikte eğlenecek, ayrıca çocuğunuzun erken dönem yaşam becerilerinin gelişmesine katkıda bulunacaksınız. Kitapta, düğme iliklemeden rakamları öğrenmeye ve uzun cümleleri okumaya kadar birçok etkinlik yer alıyor. Tüm etkinlikler genel bilgi ve zorluk derecesine göre aşama aşama ilerleyen önerilerle birlikte sunuluyor.
Etkinlikler kolay olmakla birlikte, çocuk eğitimi konusunda uzman olmayan anne ve babalar için özellikle düzenlenmiştir. Ayrıca çocuklarıyla rahatça çalışmaları ve oynamaları için anne babaları yönlendirecek şekilde tasarlanmıştır. Kitaptaki projeler Montessori felsefesini ve üç ila beş yaş aralığındaki çocukları temel alır. Etkinlikler fazla masraf gerektirmez ve çok zaman almaz.
Beş bölüme ayrılmış bu kitap, günlük yaşam becerileriyle başlıyor; ardından dil becerileri, matematiksel beceriler ve bilimsel becerilerle devam ediyor. Montessori Etkinlikleri çocuğunuzun ihtiyaçlarını fark etmeniz ve onun algılarının, hareket koordinasyonunun ve öz saygısının nasıl geliştiğini yakından görmeniz için size eşsiz bir fırsat sunuyor.
Kitap hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz burayı tıklayın.
Montessori Yöntemiyle Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir / Tim Seldin (Montessori Vakfı Başkanı)
Dâhilere ilham kaynağı olan Montessori yöntemiyle öz güven ve kişilik geliştiren oyunlar, etkinlikler, fikirler
“Eğitimin amacı sadece çocuğa bilgi aktarmak değil, her çocuğun tabiatında zaten var olan keşfetme ve öğrenme isteğini uyandırmaktır”
Şeklinde özetlenebilecek modern eğitim felsefesine artık hepimiz aşinayız. Peki, bu felsefeyi yaklaşık 100 yıl önce yaygın eğitim sistemine uygulayan kişinin Maria Montessori olduğunu biliyor musunuz? Dünya çapında başarısı kanıtlanmış Montessori okullarının dayandığı bu felsefe, her çocuğu doğuştan yetenekli kabul eder ve eğitimde son derece olumlu sonuçlar vermiştir. Google kurucuları Sergey Brin ve Larry Page de başarılarını Montessori’den aldıkları ilhama borçlu olduklarını ifade ederler.
Çocuğunuzun Montessori eğitim sisteminden sadece Montessori okullarında faydalanabileceğine inanıyorsanız yanılıyorsunuz. Uluslar arası Montessori Konseyi ve Vakfı Başkanı Tim Seldin’in kaleme aldığı Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir isimli kitap, çocukların eğitiminde en kritik zaman dilimi olan 0-6 yaş döneminde Montessori felsefesini evinizde ve günlük yaşamınızda nasıl hayata geçireceğinizi açık ve net bir dille anlatıyor. Seldin’in metnine eşlik eden 300’den fazla renkli fotoğraf ve kolayca algılamayı sağlayacak şekilde tasarlanmış sayfa düzeni, anlatılanları hemen hayata geçirme arzusu uyandırıyor. Kitabın ele aldığı başlıca konular şunlar:
Çocuğunuza küçük yaşta kendi işini kendi görme becerisini kazandırmak, ona öz güven ve bağımsızlık aşılamanın en etkin yolu olarak ortaya çıkıyor. Kitapta, Maria Montessori’nin 1900’lü yıllarda felsefesini İtalya’daki yetimhane ve islah evlerinde uygulayarak karakter ve zekâ gelişiminde mucizeler yarattığını anlatan bir bölüm de yer alıyor. Son olarak, kitabın anne babada uyandırdığı hissi, bir okuyucusunun ağzından dinleyelim:
Bu kitabı okuduğumda, oğluma bakışım değişti. Onun, doğuştan getirdiği yetenekleriyle büyük bir gelişim potansiyeline sahip olduğu bilinci yerleşti bende. İçimde Montessori yöntemlerini hemen hayata geçirme isteği uyandı. Oğlum, günlük hayat becerilerini edindikçe, kendine daha fazla güvenmeye başladı ve çok daha bağımsız hareket etmeye alıştı.
Kitap hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz burayı tıklayın.
Yakında çıkacak Montessori kitaplarımız için bizi takip edin.