img-book
Kategoriler: ,

Yasak Şiirler

Yazar: Nizar Kabbani

BASKISI YOK
Suriye’li şair Nizar Kabbani, çağdaş Arap edebiyatının büyük yenilikçilerindendir. Şiirlerini, klasik Arağ şiirini özümseyerek, ama yeni bir form, yeni bir sesle geçmişin kısıtlayıcı ve belirleyici bütün kayıtlarından da kurtularak yazdı ve hep bu tarzı savundu. 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda yaşanan bozgundan sonra Arap dünyasında başlayan, mevcut Arap yönetimlerini tenkit edebiyatının kurucusu ve en büyük temsilcisidir.
Fakat şiirinin konusu çoğunlukla bütün boyutlarıyla kadın ve kadının kendisini sınırlayan bütün etkenlerden kurtulması olmuştur. Bu yüzden “kadın şairi” diye tanınır. Şair kadını ve şiiri şöyle anlatıyor:
Elli yıl boyunca, kadınlarla ne tehlikeler atlattım, hala kadınların aklından neler geçiyor bilmiyorum. Nasıl düşünüyorlar, nasıl plan kuruyorlar, çevrelerindeki şeyleri nasıl düzenliyorlar, nasıl hazırlıyorlar göğüslerini düşmana hücuma, kaçmaya, çatışmaya ve çekilmeye… Ve mütekebbir bir ölüme…
Kadınları üzerime bir gömlek gibi giydim, sanıyordum ki gömleğim ipekten…
Zemheri soğukları geldiğinde anladım ki sadece çıplaklık elbisesi giymişim…
Basılan kitaplarıma gelince…
Onlar Allah’tan af dilediğim günahlarımdır.


Satın Alma Noktaları

  

 16,00

Eserin Adı: Yasak Şiirler
Özgün Adı: Eşar Harice Ale’l-kanun
Yazar: Nizar Kabbani
Çevirmen: Kemal Yüksel
Teknik Hazırlık: Betül Biliktü
Kapak Tasarımı: Betül Biliktü
Eserin Türü: Şiir
Sayfa Sayısı: 135
Ebat: 13,8 x 21cm
ISBN: 979-975-6698-50-0
Basım Tarihi: 1. Basım, 2002
21 Mart 1923
21 Mart 1923'de Şam'da doğdu. Ancak yaşamında, sonraları şiirlerinde bir sevgiliye benzeteceği Beyrut'un yeri büyüktür. Kabbani ailesinin en önemli fertlerinden olan annesinin amcası "Ebû Halil Kabbani", 20. yy. başlarında Arap tiyatrosunun kurucusudur. Babası Tevfik Kabbani ise Suriye'de Fransızlara karşı verilen kurtuluş mücadelesinin önemli isimlerinden biri ve tanınmış bir tüccardır. Lise eğitimini Şam'da bitiren Nizar, Suriye Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. 1945'de mezun oldu. Dışişleri Bakanlığı'nda ve Kahire, Londra, Beyrut, Madrid başta olmak üzere pek çok elçilikte çalıştı. 1966'da şiiri memurluğa tercih edip istifa edinceye kadar bu görevde kaldı. İki kez evlendi, tik eşi Suriyeli Zehre'den olan oğlu Tevfik'in, Kahire'de tıp okurken kalp hastalığı nedeniyle 17 yaşında vefat etmesi üzerine, Nizar onun için "Efsanevi Prens Tevfik Kabbani" ağıtını yazdı ve öldüğünde oğlunun yanına gömülmesini vasiyet etti. İkinci eşi "ömrümün ve şiirimin yol arkadaşı" dediği Belkıs er-Ravi Iraklıdır. 1982'de Beyrut'ta Amerikan elçiliğine bomba konulması sonucu ölümü, Nizar üzerinde çok derin izler bıraktı. Nizar karısının adını taşıyan bir mersiye yazdı ve ölümünden tüm Arap yöneticilerini sorumlu tuttu. Ondan sonra tekrar evlenmeyi reddetti ve 1998'de ölünceye kadar hayatının son 15 yılını Londra'da bir apartman dairesinde tek başına geçirdi. Delice sevdiği annesinin ölümü de Nizar’ı çok etkileyen olaylardandır. Nizar annesinin sütten ancak yedi yaşında kesebildiği nazlı bebeği, annesi de Nizar için bütün kadınları kendinde toplamış olan bir kadındı. Nizar, çağdaş Arap edebiyatının büyük yenilikçilerindendir. Şiirlerini, klasik Arap şiirini özümseyerek, ama yeni bir form, yeni bir sesle geçmişin kısıtlayıcı ve belirleyici tüm kayıtlarından da kurtularak yazdı ve hep bu tarzı savundu. 1967 Arap-İsrail Savaşı'nda yaşanan bozgundan sonra Arap dünyasında başlayan, mevcut Arap yönetimlerini tenkit edebiyatının kurucusu ve en büyük temsilcisidir. Fakat şiirinin konusu çoğunlukla bütün boyutlarıyla kadın ve onun kendisini sınırlayan tüm etkenlerden kurtulması olmuştur. Bu yüzden kadın şairi diye anılır. Beyrut'ta kendi ismini taşıyan bir yayınevi kurdu. İlk şiir kitabı 1944'de tamamen kendi imkânlarıyla hukuk fakültesinde öğrenciyken yayınladığı "Kalet li es-Semrâ" (Esmer kız bana dedi ki) dir. Bu kitabı sayısı 35'i aşan diğer şiir kitapları takip etti. Ayrıca şiir hakkında ve siyasi konularda çok sayıda nesir yazıları da vardır. Şiir kitaplarını en son "El-A'mâl-üş Şi'riyyet-il Kâmile" adı altında üç ciltte topladı. Nizar hayattayken büyük Arap şarkıcıları onun şiirlerini yorumlamak için birbirleriyle yarıştılar. Ümmü Gülsüm, Abdülhalim Hafız, Feyruz, Macide Rûmî, Kâzım Sahir bunların en meşhurlarındandır.

“Yasak Şiirler”

Henüz yorum yapılmamış.